22 Mayıs 2016 Pazar

Datura

İğrenç şarkılar içimi soğutuyor
Hastane odası soğukluğunda
Nefretimi içimde çevirip tükürüyorum
Nefret tükürüğü odada donuyor, datura!
Kadın küçük gizemli haplara bakıyor
Yapısı çok gerçek minvali çok soyut
İçimde dönen nefret gerçekliğin tanımı
Kadın hapları fareye benzetiyor
Çocukluk arkadaşı gibi yer eden
Hep içini ve dışını kemiren
Kırmızı gözlü korkusuz fare karanlık bir yer arıyor
İğrenç şarkılar beni heryerde buluyor
Ölmüyor, yaralanmıyorlar
Yediği beyinleri beynime kusan
Surların arasında sinsice dolaşan, datura!
Surlar nefes alıyor
Onları görüyor aşamıyorum
Görmediğin şeyleri durduramazsın
Bir adam sokakta bağırıyor; “Ruhuma giriyorlar benim,ruhuma!”
Bilmiyor mu rol mü yapıyor 
Aşamadığım surların üzerinde,
Ay ışığı vuran bedeni saydam, bedeninin dokunduğu surlardan habersiz
Yıktığım gölge senin de peşinde
Seninle uzuv sayılarımız eşit
Bir daha sayıyorum, zaman bu eşitliği bozamıyor
Belki de surlara bir uzvumuzu feda etmeliyiz
Girdiği oda çıktığı odadan yapılmış
Anında unutuyor çıktığı yeri
Bu yeni odadan çıkana kadar, gördüğü en gerçek şey bu odanın duvarları
Datura surlar yükseliyor!
Nefretimin kanıyla boyanarak
Dedim ya uzuv sayımız eşit
Biz çırpındıkça yükselmeleri durmayacak
Datura gülüyor, her nefes alışı binlerce kahkahaya eşit
Kaybettiği zamana gülüyor, elinde kalanı görememesine
Bedenimize kırbaç gibi çarpsa anlayacağız belki
Sokaktaki adam siyah bereli.
Aylin Erol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder